Veli Görüşleri

Naz Özbakır Karahüseyinoğlu

3.5 yıl önceydi sihirli bahçeyle tanışmam, ağzında emzik altında beziyle getirdim Tuna’mı size ilk zamanlar pek de kolay olmadı o mu benden , ben mi ondan ayrılmadım orasını hiç bilmiyorum. Askere uğurluyo gibisin derdi Nesrin Hanım . Bu gün mezun ediyorum oğlumu, yıllardır arkasında durduğum eğitim sistemiyle gözüm arkada kalmadan emanet ettiğim bu çatı altından gidiyoruz . İlkler hiçbir zaman unutulmaz emeğiniz çok büyük oğluma bu okulu sevdiren kıyafetini kokusundan tanıyan öğlen uykularında yanında yatan Esin Evrenkaya ve son senesinde tanımamıza rağmen herkesin hayran olduğu bizim vazgeçilmezimiz mutlaka bir yerlerinde kanatlarının olduğuna inandığım Sonnur Öztürk Bal başta olmak üzere bütün emeği geçen öğretmenlerimiz hakkınız ödenmez.

İyi ki buradaydık.

Teşekkürler Sihirli Bahçe Montessori Okulu …

Naz Özbakır Karahüseyinoğlu 23.06.2015

Zordur Farklı Olanı Yapmak – Sihirli Bahçe – 09.04.2014

Bilinmeyeni yapmak zordur, az bilip çok konuşanların dünyasında bir değere inanmak, emek vermek ve herkes sana şüpheyle bakarken ama ben size iyi bir şey söylüyorum diyebilmenin yollarını aramak, azmetmek ve rüzgara karşı bazen dimdik tek başına durabilmektir. Beynimiz müthiş bir organ ama bizi yanıltabiliyor, amigdalamız bizi kötülüklerden koruduğunu zannederken bazen iyi olandan da geri durduruyor maalesef. Bunları niye mi söyledim ?

Kızım için okul arayışında iken bir öğretmen dostumun bana verdiği küçük bir bilgiyi araştırarak tanıştım Maria Montessori ve Sihirli Bahçe ile. Bu okulu bul ve her neresi ise oraya gönder demişti arkadaşım : ” Bu okuldan gelen çocuklar gerçekten sihirli ! “ Başladım araştırmaya ama gariptir arkadaşımın aksine pek çok olumsuzluklar duydum bu okul hakkında, aşırı disiplinli, çocuklar oyun bile oynayamıyormuş, tuvalet temizliğini çocuklar kendi yapıyormuş, muş da muş daha neler neler … Duydum doldum şiştim. Ama eğer kutunun dışında bir şeyler yapmayı seven bir yapınız varsa konu hakkında fikir sahibi değil, bilgi sahibi insanlara ulaşmalısınız ben de öyle yaptım. Gittik okulu gezdik hayır hiçbir söylenilene uymuyor, ne yaptığını bilen, evet bir duruşu olan ama asla sevgiden yoksun olmayan bir okul. Kararı verdik eşimle ama bir problem var evimize çok uzak maalesef. Hemen sesler gelmeye başladı etraftan yapma çocuğuna her gün 15 km uzağa gidemez, ver evin yakınında şıkır şıkır yerler var. Yok dedim servisle gidip gelecek. Ama zaten herkes bana karşıyken bir engel daha çıktı karşıma servis yok. Maalesef bu konuda çözüm de üretemiyorlar. İşe gidip geldiğim için mümkün değil getirip götürmem, sabah 07:30 akşam 19:00 gibi bir şeyler yapmam lazım ki zaten ilk kez kreşe vereceğim herkes bana neden olamayacağını anlatıp duruyor. Çözüm üretemiyorum ve sonunda pes ettim, başka bir okulla anlaştık, ama içim içimi yiyor, böylesi bir sistem var ve sadece 15 km yüzünden kızımı belki 35 yaşında farklı olmasını sağlayacak, inandığım bir yere gönderemiyorum. İtiraf ediyorum Hıdırellez de resimler bile çizdim Sihirlibahçe diye ve bir gün sevgili Esra Hanım’dan bir haber geldi ki çok sevindim, bir öğretmenimiz ve eşi getirip götürebilecekti İpeği. İşte böyle başladı Sihirli Bahçe maceramız.İkinci sene Şafak abimizin tayini çıkınca biz yine ortada kaldık,tam okuldan alsak mı diye düşünürken bu sefer Demir Alp’imizin annesi Birsen teyzemiz Melek gibi çıktı ortaya akşamları İpeği ben getiririm demez mi ? 3.sene için yine ulaşım derdimiz var, ama sistemin tamamlanması bence artık bilgi düzeyim de arttığı için çok önemli, ayçöreğimizde büyüdü uzun bir sihirli bahçe günü onu daha az etkileyecektir,daha iyi bir çözüm gelmesse, geç de olsa ben alacağım onu her akşam. Okulun ilk yılında çocuklar gibi veliler de panik içinde küçük bebeğini emanet ediyorsun ilk kez bir yerlere, açıksın her türlü dokunuşa,dolduruşa, ama kendimi toplayıp boş konuşmalara değil,işin erbebında çözdük alışma problemlerimizi, hiç pişman olmadım ve her geçen gün iyi ki dedim, iyi ki yaptık eşimle farklı olanı. Yaptığı işe bu kadar akademik yaklaşan, hiç üşenmeden sadece çocukları değil,velileri de eğiten bir yer burası. Baş öğretmenimiz Nesrin Hanım, Arzu Hanım, Emrah Bey,Çiğdem Hanım başta olmak üzere deneyimli bir öğretmen-beyin takımı var, zor olanı başarmışlar, karşı durmuşlar belli ki pek çok zorluğa ilk kurulduklarında misyonerlik yaptıkları dahi zannedilip incelemeye tabii tutulmuşlar.İlk öğretmenimiz Emine Hanım ve bu sene tatlı sert otoritelari ile Aslıhan öğretmenimiz ve Gizem öğretmenlerimiz iyi ki varlar. Atatürk daha o yıllarda bu eğitimin mutlaka incelenmesini ve öğretmenlerin bu sistemi öğrenmesini istemiş ama zamanla Dünyada gelişirken, Türkiye’de unutulup gitmiş. Bilinmeyen korkutur insanları ve hemen bit yeniği aranır altında. İlk telefon yapıldığında da gülünmüş iki oda arasında ses iletiliyormuş, bağırsan gidermiş ses zaten, ne gereksiz bir alet bu böyle. Büyük düşünebilen insanlar iyi ki varlar, o yüzden milyarlarca insan geçip gidiyor şu sahneden çok az insan kendini gerçekleyebiliyor. Bizlere sık sık düzenledikleri seminerlerde beynin yapısı, nöronların bağlanması hakkında dahi pek çok güzel bilgi verdiler, 0-6 yaşta bir çocuk beyninde bağlanmadan ve doğru uyaranları bekleyen nöronlardan %80 i kendini bir yerlere bağlıyor. Yani çocuğunuzun gelecekteki yaşantısının ne kadar başarılı geçeceğini % 80 olumlu bir yola sokabiliyorsunuz bu sistemle, harika bir oran bu. Verdiğimiz akademik bilgi önemli değil, verdiğimiz uyaranlar, araçlar, gerçek hayat örüntüleri ve özgüven bizi farklı kılan diye dillerinde tüy bitti anlatmaktan. Eğer çocuğunuzun toplumla uyumlu ama herkesden farklı düşünebilen bir birey olması, özgüveni olması , liderlik altyapısı olması, yaptığı iş her ne olursa olsun kendi potansiyelinin en iyisini yapması sizin için önemliyse bu eğitim de önemli. 21.yüzyılda zaten eğer farklı olanı yapmakla ilgili bir altyapısı yoksa çocuklarınızı nerede okutursanız okutun, eninde sonunda yaklaşik benzeri yerlerde çalışan 9-6 mesaicisi olup çıkıyor pek çoğu . Ama ülkesine,dünyaya,çevreye,iyiliğe dokunabilen insanlar hem içsel bütünlük ve mutluluğu yakalamış insanlar hem de maddi sorunları yok.İşte bu gerçek mutlulğa ermiş bireyler yaratmak önemli olan bence,ömür boyu vereceğiniz kolej paralarından sonra sıradanlık hepsini çekiyor içine zaten. Her ay düzenli gezileri, temaları, çocukların sahnede yaptığı sunumlar ,el işi çalışmaları ile klasik iyi bir kreşten beklenenden çok daha fazlasını zaten verirken, Montessori araçları ve matematik altyapısı ile matematik mezunu olan bana bu yaşımda (a+b) nin karesinin aslında ne demek olduğunu öğrettikleri için kızıma kattıkları ve katacakları için çok teşekkür ediyor, herkese fikir sahibi olandan değil bilgi sahibi olandan bilgi almalarını tavsiye ediyorum.

Şebnem Öztürk

Öğrenmeyi öğretmek: Montessori                                                                               22.01.2014

Merhaba:)

Size bu yazımda Montessori eğitim sisteminden bahsedeceğim.. İşim gereği “öğrenme” konusu birincil ilgi alanlarımdan biri.. Bildiğiniz gibi ben “göreceli” olarak zor öğrenen çocuklar için çalışıyorum.. “Göreceli” diyorum çünkü “neye göre zor” u kendi aramızda hep tartışırız..

Konu çoğunlukla çocuğun nasıl öğrendiğinden çok, senin nasıl öğrettiğinle ilgilidir diye düşünmüşümdür hep.. Yolunu bilirsen her çocuk kolay öğrenir!!! Eğitiminden sorumlu olduğumuz 200ün üzerinde çocuk var ve inanır mısınız her biri için başka bir yöntem geçerli oluyor:)

Bence işin zevkli kısmı da bu.. Çocuğun içindeki sırrı keşfetmek.. Ona ulaşmanın yolunu bulmak.. Ve uygulayıp olanları izlemek!! Doğru yolu bulduğunuzda çorap söküğü gibi geliyor:) MUHTEŞEM bir duygu!

Peki bu işlerle uğraşan insanlar çocuğunu nasıl bir okula gönderir? 🙂 Bi kere biraz “sıkıntılı” veliler olduğumuzu kabul edelim:) Biz deli gibi kafa yoruyoruz ya, herkes öyle olmalı:) Neyse, ben aradığımı Sihirli Bahçe Montessori okulunda buldum:) Bu kreş tam bize göre! Bi kere gerçek bir Montessori sistemi uygulanıyor. Yani Dr. Madam Montessori’ nin pek çok ülkede kabul görmüş eğitim sistemini uyguluyorlar. Bir Montessori hayranıyım ben!!

Çocuğum olsun saçına şu tokayı takayım, şu ayakkabıyı alayım modunda hiç olamadım.. Çocuğum büyürken onu bu sistemle yetiştireceğim hayalleri kurdum hep 🙂 Dr.Maria Montessori uzun süre zihinsel engelli çocuklarla çalışıyor.. Uyguladığı sistem çocukların zeka puanlarında ciddi değişim yaratınca aynı sistemi normal gelişim gösteren çocuklarda denemeye karar veriyor.. Deniyor ve olan oluyor! Müthiş çocuklar yetiştiriyor bu sistemle.. Meraklısına bu linki tıklamak faydalı olur Arzu Aydoğan’ı tanımıyorsanız tanımalısınız: http://www.montessoriokulu.web.tr

Pek çok kaynak var daha tabi..  Biz de özel eğitim merkezimizde  faydalanıyoruz Montessoriden.. Çoklu zeka bakış açısı ve bütüncül yaklaşımda birleşiyor fikirlerimiz.. Eğitimle uğraşıp da faydalanmayan varmış gibi sanki 🙂 Detay için mail yoluyla iletişime geçebiliriz..Bilgi paylaşmaya bayılıyorum..

İşte ben bu sistemin aşığıyım.. Çocuğuma bağımsız yaşam becerilerini doğal ortamda öğretiyorlar, dökmek saçmak kirlenmek serbest! Serbest olduğu için hiç biri cozutmuyor!! Buna sistem deniyor:) Bu o kadar önemli bir nokta ki.. İnsan davranışını bilmek, öğrenme psikolojisini bilmek, eğitimde çok zaman kazandırır. El becerilerini, bilişsel becerilerini,  sosyal iletişim becerilerini her çocuğun kendi seviyesine uygun araçlarla geliştiriyorlar. Her çocuğun biricik, özel ve tek olduğuna saygı duyuyorlar. Birey olarak kabul ediyorlar.. Kalıplara sokmaya çalışmıyolar.. Ve biliyor musunuz bu kadar serbest kalırken, Montessori ekolünden çıkan  çocukların çoğu öz saygı, öz güven, yaratıcılık, bağımsızlık ve öğrenme konusunda çok başarılı oluyor. Aslında bu kadar basit!

Anlatmak istediğim A kreşi, B sistemi diil aslında.. Çocukları sınırlara sokmayan her sistem, her okul kabulum.. Çocuklarımızı kalıplara sokmaktansa izin verelim beyin kıvrımları keşfederek öğrensin.. Sonra o sağlıklı kafalara emanet edelim dünyayı.. Deneyimlemelerine izin vermezsek nasıl büyürler? Çocuğum şuan kreşte matematiğin kendini diil “mantığını”öğreniyor.  Hiç bi zaman ezberlemeyecek, ona söz veriyorum! Mantığını anlamadığı hiç bir şeyi ona dayatmayacağız. Çünkü zaten imkansız! Nasıl daha iyi öğrendiğini deneyerek kendisi keşfediyor. Öğretmenleri buna izin veriyorlar.. Onlara minnettarım! 0-6 yaş hayatta ne bildiğinin çatısını oluşturuyor.. Ve bu vizyon kızıma duyarak, dokunarak, koklayarak, görerek anlama imkanı sunuyor.. Deneyim şansı veriyor.. Şuan henüz 3 yaşında,

*Bu sistem sayesinde bağımsız giyinip soyunuyor.

*Okula gidince danışmaya, bugün dersin nerde olduğunu soruyor ve yönergeye göre gidip sınıfını kendi buluyor:)

*Yere çöp atan birine “dünyayı kirletemezsin” diye kızıyor.

*Bayramı da kutluyor, Yerli malı haftasını da.. Hem de anlamlarını bilerek..

*Kendini tanıtıyor her girdiği ortamda..

Orda her çocuk bu yaşta bunları yapıyor:) “Pembe kule” Montessori sisteminin bir simgesi.. Çok şeyi açıklıyor bence.. Tek bir araçla boyut, renk, biçim, uzay algısı, kinestetik algı, göreceli büyüklük, bireysellik, kendine özgülük, modelleme hepsini çalıştırıyorlar:) Kreşe gidene kadar evde bu sistemi kızıma ben uyguladım..Yıllar önce eğitimini almıştım.. Ve şimdi onlara emanet ettim.. Akşam bana sadece “anne” olmak kaldı, keyfini çıkarıyorum:) Bilin istedim..

Hayat bazen biz izin verirsek çok daha kolay oluyor.. Güvenebileceğin yeri bul, dene, ve bırak:) Bırak “kendi” yapsın.. Sevgili fedakar anneler, Çocuklarımızın içindeki potansiyeli en iyi “biz”bilmiyoruz malesef.. Üzgünüm bunu en iyi çocuklarımız biliyor.. İzin verelim bildikleri “kendi” potansiyellerini çıkarsınlar ortaya.. “Korumak” ve “engellemek” arasındaki küçük çizgide buluşalım sizinle.. Ben,tanıdığım pek çok keyifli anneyle birlikte, tam olarak orda duruyorum..

Sizi de bekleriz:)

Sevgiler..

Damla Oruç Başeskioğlu

Sevgili Sihirli Bahçe Ailesi,                                                                                                                 24.10.2013

Biz tam 3,5 yıl önce tanıştık sihirli bahçe ailesi ile ve bugün artık okulun en büyüğü olarak okula 1 yıl daha devam edebiliyor olmaktan çok mutluyuz. Batu’yu okula başlatma sebebimiz sadece yemek yeme sorununa çözüm olur amacıyla kreş arayışıydı. Bir arkadaşımız sihirli bahçeden bahsetti ve ilk okul görüşmemizi sihirli bahçe ile yaptık. Bizim okulu gezerken anne-baba olarak tek düşündüğümüz temizlik-düzen-güvenlik  kaygısını yaşarken Nermin Öğretmen bize Montessori araçlarını anlatıyor biz eşimle birbirimize bakıp bize çok yabancı olan kavramları anlamaya çalışıyorduk, bizim için araçlardan daha çok ortamın ferahlığı, renklerin içaçıcı oluşu ortamın çok samimi havası bizi daha çok etkilemişti…Nesrin hanımla yaptığımız görüşmede yaşanan çok duygusal anlardan sonra artık sihirli bahçe ailesinin bir parçası olmaya karar vermiştik…Batu’nun hızlı gelişimi, heryıl yapılan sayısız sunumlarda izlediklerimizle çok doğru bir karar verdiğimizi anlamıştık. 3 yıl önce Arzu  hanım’a yemek yememe-uyku probleminden bahsettiğimizde onların çok önemli sorunlar olmadığı, onlar için daha önemli olanın çocukların neler yapabileceği, neleri başarabilecekleri konusunun çok daha önemli olduğunu söylediğinde biraz kaygılanmıştık…..ama bugün nedemek istediğini ailecek  yaşayarak, görerek ve hissederek öğrendik…..Sihirli Bahçe sayesinde kendini çok iyi ifade edebilen, bulunduğu her ortama uyum sağlayan, kabul edilen ve kullandığı kelimeler, cümlelerle etrafını şaşırtmaya devam eden , bununla ilgili olarak en son yaşadığımız bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum, teyzesinde kaldığı bir hafta sonu  metroyu çok merak ettiği için teyzesinden onu metroya bindirmesini istemiş, teyzesiyle birlikte metroya binmişler, metroya biner binmez teyzesine sorduğu ilk soru  teyzeciğim biz yerin kaçıncı katmanındayız olmuş, teyzesi buna çok şaşırmamış çünkü 3 yıldır bunun gibi çok şaşırtıcı olaylara şahit olmuştu…ama etraftaki insanların şaşkın bakışlarına şahit olmuşlar…bu geçen 3 senenin her günü buna benzer bir çok olayla bizi ve etrafını şaşırtmayı, neleri yapabileceklerini ve neleri başarabileceklerini bizlere her an yaşattığınız, hayata sihirli bahçe gözüyle bakmayı hepimize öğrettiğiniz için öncelikle Okulun belkemiği onsuz olamayacağımız  hergün bizimle yatıp bizimle kalkan hayatımızın heranında bizimle olan en sıkıştığımız anların kurtarıcısı Nesrin Hanım’a, hayatına mühendis olarak devam etmeyen bize bu şansı veren Arzu Hanım’a, batu’nun en iyi arkadaşı ve aynı zamanda idolü olan Emrah bey’e, giriş kat düzenini gerçekten büyük bir itina-sabırla sağlayan Çiğdem Hanım’a,  okulun girişine pozitif enerji yayan o hep gülen yüzü için Esra Hanım’a, yaratıcı çalışmaları için Çiğdem Hanım-Nermin-Aslıhan Öğretmene, Işılay Öğretmene, Zübeyde Öğretmene, Neslihan Öğretmene, Burcu Öğretmene, Esin Öğretmene, Seda Öğretmene ve şu an okulda olan özenle seçilmiş, sevgi-enerji dolu, büyük bir özveri ile çalışan bütün öğretmen ekibine ve tüm yardımcı elemanlarına  kendim ve ailem adına çok teşekkür ederim.

                Saygı ve Sevgilerimle………….

            Sıdıka ERTEM

Arzu Hanım Merhaba,                                                                          02.07.2013

Ben Duru Çatalkaya’nın babası Vahit. 2 yıllık Sihirli Bahçe deneyimimizden
sonra size bu maili atmak istedim.Sihirli Bahçeden önce 1 yıllık başka bir
kreş deneyimimiz olmuştu.Bu konularda bayanlar daha araştırmacı olduğundan
eşim aracılığıyla kreşe geldik.Ben ilk başta çok fazla etkilenmesemde eşimin
bulduğu yere çok itiraz etmek istemediğimden kabul ettim.İlk sene biz de
Duru’yla birlikte montessori sistemini öğrendik.Yapılan her çalışmanın
etkilerini çocuğumuz üzerinde gözlemlemeye başladık.Duru hemen hemen her gün
okula istemeye istemeye geldi ama okuldan çok mutlu çıktı. ( Sonradan
anladık ki mutsuzluğunun nedeni kendini kahvaltı yapmak zorunda
hissetmesiymiş ) Aynı süreçte biz ise çocuğumuza iyi bakıldığının huzuru ve
mutluluğu içinde işlerimize gittik.Okuldaki her öğretmenin gerçekten çok iyi
olduğuna yürekten inanıyoruz ama daha önemlisi hatta en önemlisi
öğretmenlerin hepsinin mutlu olduklarını gözlemledik.Çocuğumuz hergün mutlu
insanların yaşadığı ve çalıştığı bir yere gidiyordu ve belki bu yüzden eve
mutlu dönüyordu.Çocuğumuzun hayatının belki de en önemli dönemini bu kadar
mutlu geçirmesini sağladığınız için sizlere çok teşekkür ederiz.

Burada birkaç isimden de özellikle bahsetmeden geçemeyeceğim.Başta tatlı
sert uslubuyla sadece çalışanları değil hepinizi hatta hepimizi belli bir
disiplin içinde tutan Nesrin Hanım’a çok teşekkür ederiz.Ortak düşüncemiz
okulda Nesrin Hanım olmazsa işlerin arapsaçına döneceği.Herkesi aynı tatlı
ve sakin tavrıyla bir kişinin bile ismini atlamadan selamlayan ve uğurlayan
Esra Hanım’a çok teşekkür ederiz.İlk gözağrımız süper Emine Öğretmen ve bu
sene dönüşümlü eğitimi mükemmel uygulayan Sonnur Öğretmen ve Burcu Teacher a
çok teşekkür ederiz.Çocuklarımızın ömür boyu sürecek öğrenme hayatlarında en
önemli bölümde olacaklar her zaman.Her gördüğümüzde sürekli bir şeylerin
peşinde koşan Çiğdem Hanım’a çok teşekkür ederiz.Her zaman ikisinden birini
gördüğüm ve ne yazık ki hala ayıramadığım Neslihan ve Aslıhan Öğretmenlere
çok teşekkür ederiz.Kendi çocuklarıyla da baba gibi değil de arkadaş gibi
olduğu çok belli olan ve daha önce de bahsettiğim mutluluk kavramını
kesinlikle en çok önemseyen kişi olduğu için Emrah Bey’e çok teşekkür
ederiz.Tabi ki hem bu okulu kurduğunuz için hem de bitmek tükenmek bilmeyen
enerjiniz ve öğrenme arzunuzla herkes için hep iyi bir örnek olmanızdan
dolayı size çok teşekkür ederiz.Burada isimlerini sayamadığımız
öğretmen,servis şoförleri,mutfak çalışanları ve tüm personele de çok
teşekkür ederiz.

Ailelerin planlarını daha rahat yapmalarını sağlayan yılbaşı partisini
düşünen,fidan dikmeyi öğreten,her ay farklı bir konuda tema planlayan,her ay
başka bir sanatçıyı çocuklara ve bizlere tanıtan,bir birey olduklarını
kendilerine ve biz ailelere gösteren pijama partisini düşünen vizyon ve
zekanın önünde de saygıyla eğiliyoruz.

Bu maili özellikle Duru yaz okuluna başladıktan sonra yazmak istedim.  Duru
ilk günün sonunda çok girişken,meraklı,sorgulayan,özgüveni yüksek bir çocuk
olarak tanımladılar. Sihirli Bahçe olmasaydı belki aynı yaşta olacaktı ama
böyle olmayacaktı.

Saygı ve sevgilerimizle.

Vahit Çatalkaya

Sevgili Nesrin Hanım, Sevgili Arzu Hanım ve Sihirli Bahçe Montessori Okulu Ekibi,

3 yıl önce Ada ile ailenize katılmamız daha dün gibi sanki… Şimdi ise mezun oluyoruz. Ayrılmak o kadar zor ki. Bu aile ruhu öyle içimize işlemiş ki, sanki tüm okul yaşantımızı burada geçirecekmişiz gibi geliyordu ama ne yazık ki değilmiş J Ailenize katılmakla ne kadar doğru bir karar verdiğimizi, geçen üç senenin her günü bir kez daha gördük. Şimdi başa dönsek, gözümüz kapalı aynı yine vereceğimize eminiz. Sizler çocuklarımızın ne olduklarını, ne olabileceklerini, neleri başarabileceklerini bizlere her an yaşattınız. Bilgiye, hayata nasıl farklı yönlerden bakabildiklerini gösterdiniz. Uyguladığınız yöntemi her geçen gün bizlere de öğreterek, çocuklarımızın nasıl köklü, doğru temellerle yetiştiğini görmemizi sağladınız. İlkokul seçimimizi yaparken o kadar ince eleyip sık dokumamızı okullar yadırgadılar belki, ama bunun nedeni sizin attığınız bu sağlam temellerin üstüne atılacak adımların doğru adresini arayışımız oldu. Şimdi içimiz rahat…Yetiştirdiğiniz bu çocukların hayatlarının her aşamasında başarıyı yakalayacaklarından hiç kuşkumuz yok. Elinize, dilinize, yüreğinize sağlık… Sonsuz teşekkürlerimizle…                                                                                                                                                                                            

  Köksal Ailesi 

13 Haziran 2009

Merhaba,

Ben Zerin Elçi Coşkun. Halen Sihirli Bahçe’nin “Safir Kelebek”lerinden biri olan Ali Baran Coşkun’un annesiyim. Ali  yaklaşık iki yıldır Sihirli Bahçe’ye devam ediyor. Sihirli  Bahçe ile ilgili “sadece sıkı disiplin var, çocuklar oyun bile oynamıyorlar ki..” gibi yorumları duyup üzülenlerdenim. Önyargıların yıkılması için bence o kişilere özel Sihirli Bahçe turları düzenlenmeli. Hatta bizzat çocuklarla konuşmalılar, onları okul ortamında gözlemlemelilier. Ali okula giderken çok mutlu, GERÇEKTEN ÇOK MUTLU.. Bazen  yemek yemek istemediğinde “Yemeğini yemezsen güçsüz düşersin, hasta olursun ve okula gidemezsin!” diyorum ve bizimki yemeğe saldırıyor. Neden? Çünkü okula gitmek istiyor. Bir çocuk, haftanın 5 günü sabahın 7’sinde kalkıp, istekle hazırlanıp, sabırsızlıkla evden çıkıyorsa, gittiği yer “İYİ BİR YERDİR”. Ali tıpkı bütün arkadaşları gibi oyun oynamaya bayılıyor. Hangi çocuk oyunu sevmez ki!. Oyun zaten bir çocuk için en iyi öğrenme aracı değil mi? Çocuklar hem eğlenip hem de öğrenebilir. İşte Sihirli Bahçe  bence “sihirli bir formülle” bunu başarıyor. Ali, okulda ne yaptığını her gün gelip anlatmaktan hoşlanmıyor. Çoğu zaman “bugün günün nasıl geçti, neler yaptınız?” gibi sorularım yanıtsız kalıyor. Ancak hiç beklemediğin bir anda şarkı söylemeye başlıyor ve ben oğlumdan yeni bir şarkı öğrenmiş oluyorum. 5 Yaşındaki oğlum, bazen bildikleri ile beni şaşırtıyor. Ali Sihirli Bahçe’de hem mutlu, hem öğreniyor hem de hayata hazırlanıyor. Bir anne bir okuldan daha ne bekleyebilir mi? OĞLUM MUTLUYSA BEN DE MUTLUYUM

Zerin Elçi, CNBC-e Ankara Ekonomi Müdürü

Sevgili Sihirli Bahçe Ailesine , Bu sene yaz tatilimizde yaşadığımız çok güzel bir olayı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Çocuklarımızı ( ikiz kızlarımız ) güvenle gönderdiğimiz Sihirli Bahçe okulumuzda onların zihinsel faaliyetlerinin, zekalarının  gelişimini övgüyle  izlerken, mantıksal yaklaşımlarını hayretle karşılarken, nerede ise okuma –y azmayı öğrenip, toplama çıkarmaya geçmelerini ‘’bu günün çocukları bir harika ‘’diye düşünürken. İçimizde hep ‘’acaba sosyal yönden nasıl yetişiyorlar, Montessori eğitimi çocuklarımızı çevreden soyutluyor mu , arkadaş edinme iç güdüleri zayıflıyor mu, çok mu bireysel davranıyorlar ‘’diye soru işaretleri vardı. Yazın gittiğimiz bir tatil köyünde ki çok fazla yabancı ülke (Alman – Hollanda – Rus)  çocukları vardı ve akşamları çocuk diskosu, gündüzleri de çocuk kulübü etkinlikleri düzenleniyordu. Çalınan şarkılar ve müzikler eşliğinde yapılan ritmik hareket ve danslarda bizim ikiz kızlarımız diğer çocuklarla kaynaşıp, kendilerine güvenli şekilde, uyum içindeydiler. Hele bir gece kızlarımızın en öne çıkıp, özel bir müziği ritmik dansla gösteren animatörün yanına gidip tüm seyircilerin önünde başrole kendiliğinden soyunmaları, hareketlerin liderliğini yapmaları güzel bir anıydı. Dillerini bilmedikleri yabancı çocuklarla kaynaşmaları , kendi çaplarında İngilizce konuşmaları anne baba olarak bizi gururlandırdı ve ‘’ Montessori’’ çocuklarımızın sosyalliğini nasıl etkiliyor sorusunu ortadan kaldırdı. Daha da önemlisi her iki kızımızın da tatilde yaşadıklarını anlatabilmek için hemen aynı gün öğretmenlerini telefonla  aramak istemeleri ve konuşmaları çok anlamlıydı. Açıkçası 2 yıldır Sihirli Bahçe Ana Okuluna devam eden ikizlerimiz için bu sene her anne baba gibi ilk okulu düşünen bir arayışa girmiştik. Acaba 2 sene ilk öğretim ve lisesi olan bir okula devam etseler ve sonra da ilkokula kurasız geçerek, okul arama sorunumuzu bitirsek mi diye düşünmüştük. Adı kocaman marka haline gelmiş okullarda gördüklerimiz karşısında ve etik dışı ‘’büyük havalar içerisindeki ‘’davranışlar neticesinde hemen geri adım atmıştık. Ve Sihirli Bahçe’ye devam kararı almıştık Biz, çocuklarımıza verdikleri olağanüstü eğitim, disiplin ve okul dışı faaliyetle sağladıkları üstünlük ve öz güven nedeni ile samimi duygularımızla yöneticileri başta olmak üzere , öğretmenleri ve tüm Sihirli Bahçe Ailesine teşekkür ederiz. Çocuklar asla başkaları ile kıyaslanmamalıdır ama zorunlu olarak karşılaştırdığımız bu yaz tatilinde Sihirli Bahçe’ye devam kararımızın ne kadar isabetli olduğunu sizlerle paylaşmak isteriz. Sevgi ve dostça günler dileriz.

Ecz.Duygu Aksen Ezer & Dr.Üstün Ezer

Arzu Hanım Selam, Ben Sedef Kozalar sınıfından Duru Günel’in babası Köksal Günel. Benim kızım yaklaşık 3.5 aydır Sihirli Bahçe’ye devam etmekte ve …Sihirli Bahçe’yle ilgili geri bildirimler Duru’nun başlangıcı öncesi bize de geldi, şöyle ki: Biz eşimle birlikte ilaç sektöründe olduğumuzdan ötürü, doktor, eczacı ve sağlık sektöründen çok geniş bir çevre kitlemiz var, bize gelen bilgi, Sihirli Bahçe’nin disiplinli oluşu, belli bir dönem devam eden çocukta gözle görülür olumlu değişikliklerin olacağı, hatta çocuğu Sihirli Bahçe’de olan bir arkadaşımız anaokuluna başka bir okula gereksinim duymadan buraya çocuklarını devam ettirme kararı aldıklarını anlatmışlar, biz de aldığımız bu referanslar sonucu çocuğumuzu Sihirli Bahçe’ye başlattık, şu ana kadar da herkesten ve okuldan mutlu ve memnun olduğumuzu bildirerek, herkese teşekkür ederiz.

Köksal Günel

Çok Sevgili Sihirli Bahçe Yönetimi ve Öğretmenleri,

Bir haftalık Ankara seyahatimizde Deniz’e kucak açtığınız ve güzel okulunuzdan yararlanmamıza izin verdiğiniz için çok teşekkürler. New York ve Londra’da gördüğüm Montessori okullarından çok daha güzel ve gerçek Montessori Felsefesine sadık bir okul yaratmışsınız. Tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum. Sevgiyle,

Defne Koraman

Sihirli Bahçe Montessori Okulu Ailesi’ne,

19 Haziran 2006 tarihi itibari ile kızımız Ayşe Deniz Karabey’in ilk okul deneyimi olarak başladığı Sihirli Bahçe Montessori Okulu’na, bir yılı aşkın bir zaman sonra, kızımız ileriye dönük eğitim planı içinde başka bir eğitim kurumuna devamı durumundan ötürü, veda ediyoruz. Üzülerek veda ediyoruz; zira tamamen rastlantısal olarak varlığını öğrendiğimiz ve kızımızı üç yaşında henüz tuvalet eğitimini bile tamamlamamış olarak emanet ettiğimiz bu okul, öncelikle bizlere okul öncesi eğitimin önemini daha iyi kavramamızı, bu eğitimin aile içi öğretilere kıyasla ne kadar etkin olabileceğini yakından görmemizi sağladı. Bu bir yılı aşkın zaman dilimi içinde, özellikle bir öğretmenin üç yaşındaki bir çocuk üzerinde nasıl etkili olabileceğini ve bu çocuğun birey olarak toplum içindeki duruşunu nasıl başarıyla şekillendirebildiğini birebir izledik. Ayşe Deniz, bu süreçte bebeklikten çocukluğa hızlı bir adım attı, kendine güvenmeyi öğrendi, sevmeyi ve saymayı öğrendi, topluluk içinde sorumluluk almayı öğrendi, aslında öğrenmeyi öğrendi. Atatürk’ü öğrendi, O’nun ilkelerini ilk öğretisini aldı, bayramlarını öğrendi, yaşadığı ülkeyi ve dünyayı keşfetmeye başladı, matematiği tanıdı, resimle yakınlaştı, oyun oynamayı öğrendi, çağdaş yaşamın içindeki duruşunun ilk deneyimlerini bu güzel okul içinde yaşamaya başladı, çok mutlu, dolu dolu bir güzel yıl yaşadı. Biz, Ayşe Deniz’in ailesi olarak aslında sizlerden ayrıldığımız için üzülüyoruz, ancak ülkemizde böyle çağdaş eğitim kurumlarının ve aydın eğitimcilerin varlığını görmek bizleri çok ama çok mutlu etti ve ilerisi içinde pek çok umutlandırdı. Aslında Ayşe Deniz sizlerden ayrılmıyor, çünkü o daima ‘ilk’ okulu Sihirli Bahçe’yi ve ilk öğretmenini (sevgili Aslı Şaşkın’ı) kalbinde tutacak, sizleri ve bu ilk arkadaşlarını hiç ihmal etmeyecek, hep arayacak ve soracak, hep gülümseyecek eski fotoğraflarına bakarken. Biz, öncelikle okulunuzun temel direği, kurucunuz Sayın Nesrin Demiray ve Sayın Arzu Aydoğan’a, artık ailemizin bir ferdi olarak kabul ettiğimiz çok sevgili Aslı Öğretmen’e, her sabah bizden gülen yüzünü esirgemeyen sevgili Aslıhan Öğretmen ve Naciye Hanım’a, son birkaç aylık dönemde tanıştığımız ama pek çok sevdiğimiz sevgi İpek Hanım’a, yine son bir ayda tanıyarak çok sevdiğimiz Emine Öğretmen’e, çok sevgili Naime Hanım’a ve diğer tüm öğretmen ve çalışanlarınıza emekleriniz, ilginiz ve sabrınız için çok teşekkür ediyoruz. Ayşe Deniz’in tüm akadaşlarını (Gümüş Tırtıllar’ı) öpüyor, ailelerine de en iyi dileklerimizi iletiyoruz. Sihirli Bahçe Ailesi’ne pek çok sevgiler, her zaman görüşebilmek ümidiyle.

Şule Altaban Karabey

Ayşe Deniz Karabey ve Ailesi 

Merhaba;

15.09.2006
Ben eğitim uzmanı bir anneyim. Bu ne demek biliyor musunuz? Oğlum için en doğru okul öncesi kurumunu yani;en bilimsel, en doğa, en hijyen,en sosyal,en faal, en milli değerlere sahip,en eğlendirirken öğreten,en,en,en…”en’i” bulmam gerekiyordu. Bunun için yakın çevremizde bulunan tüm okul öncesi eğitim kurumlannı gezdim,uzakta olanlar hakkında da bilgi topladım.Bilimsel ve geçerliligi gözlemlenmiş bir yöntemle yola çıkan okulumuzda karar kıldık.2004-2006 seneleri arasında 2 öğretim yılı boyunca oğlumun başarmaya karşı olan sabırsız ve öfkeli davranışlarının daha disiplinli ve sakin çalışma alışkanlığına dönüştüğüne, daha rahat büyükleriyle iletişim kurduğuna,daha istekli sosyal aktivitelere katıldığına hem birebir gözlemleyerek hem okulumuzun biz veliler için hazırladığı filmlerde seyrederek, ögrenci takip formlarından da okuyarak şahit olduk.
Her iki yıl sonu gösterisinde de ağlamadan duramadım. Öyle özenle ve profesyonelce hazırlanmış bir program tahmin etmiyorduk. Bu disiplinli çalışmanın sonucunda her öğrencinin yüzündeki gurur ifadesi görmeye değerdi.
Oğlum ilk Türk bayrağmı burada taşıma görevini üstlendi, ilk tiyatro sahnesine burada rol alarak çıktı, ilk deneyini burada yaptı, ilk müzik aletini burada çaldı, ilk ingilizce kelimeyi burada öğrendi. Ve bunları dalında uzman eğitmen arkadaşlarla başardı. . .
Bize EN’leri ve ,İLK’leri yaşattığı için Arzu ve Nesrin hanımların nezdinde tüm Sihirli Bahçe Montessori Okulu emektarlarına teşekkür ederim.
Montessori çocuklarının başanlarını hep birlikte gözlemlemek dileğiyle…

Aylin Genç

The Director
Sihirli Bahce Montesssori School
Ankara

Meriel and Bill Blanchard
British Embassy
Ankara

March 30, 2006
DearMadam,
We are writing to ten you that after nearly two very happy years at Sihirli Bahçe, Hector will be leaving the school to join the British Embassy Study Group in April.
We would like to thank everyone at the school for creating a fun and stimulating learning environment where Hector has made much progress and made many friends. We will happily continue to recommend Sihirli Bahce to our friends and colleagues.
Hector’s last day at Sihirli Bahçe will be next Friday, April 7. After this we will be on holiday for two weeks, and then Miriam will return to the school as usual on April 24. With your permission, we would like to send some cakes to the school on Hector’s last day so that he can celebrate his time at Sihirli Bahçe with the friends he has made.
Once again, we would like to thank you and all the Sihirli Bahçe staff for their help and support in Hector’s development and education.
With best wishes,

Meriel and Bill Blancfıard.

Sayın Nesrin Demiray Hanımefendi;

Sihirli Bahçe Montessori Okulu’nun
I.Yıl dönümünü bir veli olarak kutlamanın ve
başarınızın takipçisi olmanın haklı gururu içindeyim.

Henüz bir yaşında olmasına rağmen
önemli bir misyon üstlenmiş olan okulumuzun,
kısa sürede hedefine ulaşmış olması,
işin içinde üstün özelliklere sahip bir yöneticinin ve
işini seven bir ekibin varlığını apaçık gösteriyor.

Tam kapasiteyle faaliyet gösteren okulumuzun
velisi olarak hem, tebriklerimi iletmek
hem de bizlere birlikteliği tattırarak
başarıya ortak ettiğiniz için yazıyorum.
Söz uçucudur kalıcı olsun dedim ve
bu satırları sizin aracılığınızla
tüm Sihirli Bahçe Çalışanlarına iletmek istedim.

Oğlumun okulunuzda geçirdiği 6 ay boyunca
göstermiş olduğu olumlu ve hızlı gelişim, beyinsel. fiziksel ve
ruhsal zenginlik beklentilerimin çok üzerindedir.
Öğretmenlerimize, Psikoloğumuza, Montessori
Rehberlerimize, Doktorumuza, tüm Çalışanlarımıza sizin
aracılığınızla
teşekkür ediyorum.

Size olan sevgimizi, saygımızı ve güvenimizi yineliyor,
her çalışmanızda yanınızda olmaktan
mutluluk duyacağımızı bir kez daha belirtmek istiyoruz.
27.09.2004

Meltem – Engin GÜREL

Merhabalar;

Sihirli Bahçe mezunlarından Elif Küçükpetek’in annesiyim. Elif ile ilgili bir kaç anıyı paylaşmak isterim. Elif Sihirli Bahçe’den mezun olduktan sonra Doğa Koleji’ne başladı. Okula başladığı ilk hafta düzen konusundaki dikkati, kurallara uygun hareket etmesi ve arkadaşları ile olan iletişimi nedeni ile öğretmeni tarafından sınıf başkanı seçildi. Sihirli Bahçe’nin çocuklara kendi kararlarını verme konusunda da çok büyük katkısının olduğunu düşünüyorum.
Geçen günlerde Elif’in arkadaşlarından birisi silgisini kesmiş. Akşam eve geldiğinde olayı bana anlattı. Ben de ne yaptığını sordum. Bana arkadaşını öğretmenine şikayet ettiğini söyledi. Ben de öğretmenine hemen şikayet etmenin doğru olmayabileceğini söyledim. Bana zaten arkadaşımı affedebilir miyim diye düşündüm ama yaptığının affedilemez bir hata olduğuna karar verdim ve sonra söyledim dedi.
Teşekkürler Sihirli Bahçe.
26 Ekim 2011

Süheyda Küçükpetek

Sihirli Bahçe Montessori School

Anaokul müdürü, tüm öğretmenleri özellikle de kızım Janan’ın okuduğu sınıfın öğretmeni’ne;
iki yıl boyunca kızıma göstermiş olduğunuz ilgi için sizlere derin saygılarımı sunuyor, kızıma
bir harf öğrenmesine, eğitim ve bilim seviyesinin yükseltmesine, iyiliğin ve kötülüğün,
doğruluğun ve yanlışlığın arasındaki farkı kavramasına katkısı olan herkese teşekkür
ediyorum. Sizlere olan minnetimi tam anlamıyla sunamadığım bu mektubu Türkiye’yi bırakıp
ülkemize dönmemize kalan bir kaç gün içinde kendim ve eşim adına geçen iki yıl için okulda
çalışan herkese teşekkür ve saygılarımızı iletmek için yazıyorum. Daha sonraki zamanlarda
buluşma dileği ile sağlıcakla kalın.
Not: Kızımın sizler ile geçireceği son gün önümüzdeki 22.06.2012 tarihli Cuma günüdür.
Kendisine ait eşya, kitap veya başka bir şey var ise kendisi ile göndermenizi rica ediyorum.

19.06.2012

Janan AL-DAIHANI’ nin Velileri
Bnb. Khaled AL-DAIHANI
Jameelah ALMUTAIRI

Sevgili Aslıhan Öğretmenim,

Emine Öğretmenimin bebeği olunca öğretmenim sen oldun ve O’nun yokluğunu hiç aratmadın. Zaten sen 3 sene boyunca hep bizimleydin.
Beraber yaptığımız deneyleri. sattığımız mısırları ve sevgini hiç unutmayacağım.
Yakında senin de bebeğin olacak ve ben onu sevmeye geleceğim söz veriyorum.
Sevgilerimle …

13 Haziran 2009

ADA KÖKSAL

Çok Değerli
Sayın Nesrin Demiray Hanımefendi; 13.06.2006

Biliyoruz ki son onbeş gün içerisinde yoğun ve tempolu biçimde her sınıfa düzenlediğiniz
müsamereler nedeniyle çok yoruldunuz. Ve biliyoruz ki bu yorqunluğun tümünü; velilerinizin ve
çocuklarınızın yüzlerindeki o derin ve anlamlı mutluuğu okuduktan sonar attınız.

Eşim ve ben, 11 Haziran Pazar günü yaşadıklarımızın ve kalabalığın verdiği şaşkınlıkla mutlu-
luğumuzu ne Ifade edebildik ne de size teşekkür edebildik.

Bizlere yaşatılan gurur ve sevinç anları için size ve ekibinize teşekkür etmek istedik.
‘Söz uçucudur, yazı kalıcıdır’ diyerek size bu satırları yazmayı uygun gördük.

O minik elleri,. güzel bedenlerin ve pırıl pırıl küçük gözlerin bizlere yaşattığı o anlamlı dakikaları
galiba hiç bir anne-baba dünyaya değişmez.

Her sene çıtanızı yükselterek; aktivitelerinizi, performansınızı arttırdığınızı görmek, hep daha
iyiyi isteyip, güzelin peşinden koşmanız, sürekli gelişmeyi ilke edinmeniz galiba Velilerinizin dikkatinden kaçmıyordur.

Teşekkürlerimizi kabul ediniz.

Saygılanmızla,

A Meltem & Engin GÜREL